CAN YÜCEL

                                                                                                                                                                                                                          
 
Can yücel,1926’da İstanbul’da doğdu.Milli Eğitim Eski Bakanı Hasan Ali Yücel’in oğludur
1943 yılında,yakın dostu olan ve Ankara Atatürk Lisesinden sınıf arkadaşı Gazi Yşargil ile birlikte yurtdışı eğitim bursu kazandığı halde,babası,dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel’in “Bakan,kendi oğluna torpil yaptı derler”diyerek engellemesi nedeniyle yurdışına gidemedi.Ankara ve Cambridge üniversitelerinde Latince ve Yunanca okudu.Çeşitli elçiliklerde çevirtmenlik yaptı.1958’de Türkiye’ye döndükten sonra bir süre Bodrum ve Marmariste turist rehberi olarak çalıştı.1956 yılında Güler Yücel ile evlendi.Bu evlilikten iki kızı ve bir oğlu oldu.12 Ağustos 1999 gecesi ölen şair,çok sevdiği günebakan çiçekleriyle uğurlanarak Datça’ya gömüldü.




    SENİNLE OLMANIN EN GÜZEL YANI
Seninle olmanın en güzel yanı ne biliyor musun?
Elin elime değmeden avuçlarımı terleten sıcaklığını taa içimde hissetmek
Seninle olmanın en kötü yanı ne biliyor musun?
‘SENİ SEVİYORUM’ sözcüğü dilimin ucunu ısırırken her konuşmamızda boş yere saatlerce havadan sudan söz etmek
Seninle olmanın en heyecanlı yanı ne biliyor musun?
Aynı şeyleri seninle aynı anda düşünmek birlikte ağlamak,gülmek ve buradayken bile seni çılgınca özlemek
Seninle olmanın en acı yanı ne biliyor musun?
Seni hiç tanımadığım birsürü insanlarla paylaşmak,senin yanında olan,seninle konuşan herkesi çocukça kıskanmak
Seninle olmanın en mutlu yanı ne biliyor musun?
Tanıdık birileriyle karşılaşma tedirginligiyle yollarda yürümek yanyana
Elimdeki şemsiyeye inat yağmurda ıslanmak birlikte.
Elimde kırçiçeğiyle seni beklemek…
Aynı mekanlarda aynı yiyecekleri yemek…
Seninle olmanın en romantik yanı ne biliyor musun?
Sensiz gecelerde sana söyleyemediklerimi yıldızlara aya anlatmak
Okuduğum kitabın sayfalarında,dinlediğim şarkıların türkülerin şiirlerin her mısrasında seni bulmak
Seninle olmanın en zor yanı ne biliyor musun?
Seni kaybetme korkusuyla hayatta ilk kez tattığım o tarifsiz duygularımı umut denizinin ortasında küreksiz bir sandala hapsetmek
Sevgili yerine yıllarca dost kalmayı başarmak
Yalın ayak yürümek bıcağın en keskin yerinde
Kanadıkça tuz yerine gözyaşlarımı basmak yüreğime
Seninle olmanın tek yan etkisi ne biliyor musun?
Nerden bileceksin
Sen benimle hiç olmadın ki,olsaydı avuçlarım terlemezdi…
Isırmazdı dilimin ucunu…
Özlemezdim seni yanımdayken,kıskanmazdım…
Korkmazdım yollarda yürümekten,ıslanmazdım yağmurlarda…
Yıldızlara,aya dert yanmaz,böyle her şarkıda sarhoş olmazdım
Korkmazdım seni kaybetmekten,ayaklarım kan revan atlardım sandaldan denize
Ve her kulaçta haykırırdım seni…
Ama sen hiç benimle olmadın ki
Ya aklın başka yerdeydi ya yüreğin…



HERŞEY SENDE GİZLİ
Yerin seni çektiği kadar ağırsın
Kanatların çırpındığı kadar hafif..
Kalbinin attığı kadar canlısın
Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç...
Sevdiklerin kadar iyisin
Nefret ettiklerin kadar kötü..
Ne renk olursa olsun kaşın gözün
Karşındakinin gördüğüdür rengin..
Yaşadıklarını kar sayma:
Yaşadığın kadar yakınsın sonuna;

Ne kadar yaşarsan yaşa,
Sevdiğin kadardır ömrün..
Gülebildiğin kadar mutlusun
Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin
Sakın bitti sanma her şeyi,

Sevdiğin kadar sevileceksin.
Güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer
Ve karşındakine değer verdiğin kadar insansın
Bir gün yalan söyleyeceksen eğer
Bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın.
Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret
Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın
Unutma yagmurun yağdığı kadar ıslaksın
Güne
şin seni ısıttığı kadar sıcak.
Kendini yalnız hissetiğin kadar yalnızsın
Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü.
Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin..

İşte budur hayat!
İşte budur yaşamak bunu hatırladığın kadar yaşarsın
Bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün
Ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun
Çiçek sulandığı kadar güzeldir
Kuşlar ötebildiği kadar sevimli
Bebek ağladığı kadar bebektir
Ve herşeyi öğrendiğin kadar bilirsin bunu da öğren,
Sevdiğin kadar sevilirsin...



 ÖZLEDİM SENİ…
özledim seni...
ayrılık yüreğimi uyuşturuyor karıncalandırıyor nicedir.
beynimi uyuşturuyor özlemin...
çok sık birlikte olmasak bile
benimle olduğunu bilmenin
bunca zamandır içimi ısıttığını
yeni yeni anlıyorum
Yokluğun,
Hatırladıkça yüreğime saplanan bir sizi olmaktan çıkıp
mütemadiyen bir boşluğa
Sabahları seni okşayarak başlamaları
aksamları her isi bir kenara koyup
seninle baş başa konuşmaları özlüyorum;
oynaşmalarımızı,
yürüyüşlerimizi,
sevimli haşarılığını,
çocuksu küskünlüğünü...
Nasılda serttin başkalarına karşı
beni savunurken;
ve ne kadar yumuşak
bir çift kısık gözle kendini
ellerimin okşayışına bırakırken
Gitmeni asla istemediğim halde
buna mecbur olduğunu görmek
ve sana bunları söylemeden
''git artık'' demek
''beni ne kadar çabuk unutursan, o kadar çabuk
kavuşacaksın mutluluğa''
demek sana nede zor
seni görmemek ve belki yıllar sonra
karsılaştığımızda
bana bir yabancı gibi bakmanı istemek senden...
yeni bir sevdayı yasakladığım kalbime söz geçirmek....

                          SENİNLE YAŞLANMAK İSTİYORUM…
 Seneler geçsin, sen beni bil, ben seni bileyım istiyorum. Benim olduğu kadar dostlarının, dostlarının olduğu kadar benim ol istiyorum. Nice sıkıntı ve zorluk yaşayıp anlatalım.
 Yaşayalım kı, öğrenelim hayatı ve destek çıkmayı. Birbirimizin omuzlarında ağlamalıyız. Sen çok dertlenip, içip, arkadaşlarınla eve gelmelisin. Paylaşmalı ve beraber sıkılmalıyız. Öyle ki, yalnız sıkılmak sıkmalı bizi.
 Yaşayalım ki, paramız olunca sevinelim. Güzel günlerimizi, evimizde, bır şişe şarap ve pijamalarımızla kutlamalıyız. Ya da bazen dostlarla ucuz biralar içerek... Böylece yaşamalıyız işte.
 Sonra çocuğumuz olmalı, düşünsene, senin ve benim olan bir canlı. Geceleri ağladıkça sırayla susturmalıyız. Sen arada mızıkçılık yapmalısın. Ve ben söylenerek sıranı almalıyım. Yorgun olduğum için yemek yapmamalıyım, söylenerek yumurta kırmalısın. Hava soğukken birbirimize sıkıca sarılıp yatmalıyız.
 Zaman su gibi akıp giderken, herşey yaşanmış bir hayatımız olmalı. Herşeye rağmen hiç bıkmamalıyız birbirimizden. Mutlu da olsa, kötü de olsa, yaşadığımız günler bizim günlerimiz olmalı. Saçlara düşünce aklar ya da gidince aklar, çocukları güvence altına alıp gitmeli bu şehırden.
 Kavgasız, her sabah gürültüyle uyanılmayan, sessiz bir yere gitmeliyiz. Geceleri balkonda denizi seyredip, sandalyelerimizde sallanmalıyız. Eve gelip, benden kahve istemelisin. Çocuklar gelmeli zıyaretimize, geçmışteki hareketli günlerimizi anımsamalıyız...
 Öyle sevmelisin ki beni, bu yazdıklarım korkutmamalı seni. Tebessümler açtırmalı yüzünde. Bir gün bu hayatı bırakıp giderken, sadece mutluluk olmalı yüzümüzde, birbirimizi sevmenin gururu olmalı herşeyde…




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder